Tüm sorularınız için;"sebyfashion@gmail.com" adresine mail atabilirsiniz.Güzel vakit geçirmeniz dileğiyle:)

30 Aralık 2011 Cuma

engelli bir çocuğun annesine sözleri...

merhabalar;
herkes yeni yıldaiyi dileklerde bulunurken, ben sadece yeni yılda değil dua edenin her daim sahip olacağı sağlık,sevgi,mutluluk ve huzuru diliyorum..Ve beni çok etkileyen,doğmamış bir engelli  çocuğun yazısını paylaşmak istiyorum...Toplumumuzda engelli çocuklar ve annelerinin çektiği bu acımasız yargıyı bir çocuğun ağzından okuyun bakalım...

ENGELLİ BİR ÇOCUĞUN ANNESİNE SÖZLERİ

Merhaba anne,Nasılsın?Ben iyiyim
doğmama çok az bir süre kaldı.
Ama sana söylemem gereken birşey var.
Kimilerine göre bazı eksikliklerle geleceğim
"Özürlü" diyecekler bana
Ama ben kimseden "özür"dilemeyeceğim anne..
Senin dışında
Senden şimdiden özür dilerim
... Beklentilerinin hepsine cevap veremeyeceğim için..
Komşumuz çocuklarını benimle oynatmak istemediği zaman boynunu eğeceğin için..
"Bana doğru düzgün bir evlat bile veremedin", sesini duyarsan birgün..Kulağındaki her yankısı için
Mağaza mağaza dolaşıp bisiklet seçmenin tatlı heyecanı yerine,
Tekerlekli sandalye almanın burukluğunu sana yaşatacağım için
Çağrılmayacağımız her aile toplantısı,bayram kutlaması, piknik için
Yada çağrılacağın ama benim yüzümden gidemeyeceğin her toplaşma, her düzenlenen kadınlar günü için
ÖZÜR DİLERİM ANNE
Ama senden bir isteğim var
Benden sakın vazgeçme anne!
Bacaklarım güçsüz olabilir
Kolayca tırmanamayabilirim merdivenleri..
Sakın beni taşımaya kalkma anne!
Tamam engelleri birlikte aşalım yine
Ama sen elimden tutma!
Bana yardım etmek istiyorsan yukarı çık ve bana "gel" de!
Çıkamadığım için ağlayabilirim belki de..
Ama sen ağlat beni anne!
Ağlasamda daha çok merdiven çıkarmalısın bana..
Yoksa asla güçlenemem..
Kulaklarım iyi işitmeyebilir..Konuşmaya başlamam biraz zaman alabilir belki..
Ama sen sakın suskunluğa bürünme anne!
Daha çok konuşmalısın benle!
Daha çok şarkı söylemeli, daha çok kitap okumalısın bana!
Yoksa asla konuşamam
Belki bazı takıntılarım, ısrarlarım olabilir geldiğimde
'N'olur bana 'hayır' de anne!
Bana acıdığın ve beni mutlu etmek için, istediğim herşeyi yapma hatasına sakın düşme!Lütfen ağlat beni anne!
Şimdi beni ağlat ki, ilerde birlikte ağlamayalım..
Yoksa asla ayakta duramam.
Belki etrafındaki insanlardan biraz farklı bir yüzüm olabilir doğduğumda..
Çok iyi görünmeyebilirim belki.
Ama sen yine güzel güzel bak bana anne!
Öyle bakki, bende aynaya baktığımda karşımda güzel bir yüz görebileyim..
Yoksa asla kendime gülümseyerek bakamam
Bir şeyleri hemen kavramayabilir, çabucak anlamayabilirim belki.
Ama sen yine anlat bana anne!Defalarca anlat!
Benden sakın VAZGEÇME!
Yoksa asla ÖğrenememSon birşey daha;
Lütfen bu satırları okurken ağlama!
Çünkü ben yazarken inan hiç ağlamadım ANNE!



Herkese hayırlı günler...



28 Aralık 2011 Çarşamba

Memleketimin yemekleri...Aç olan okumasın:)))

herkese kocamaaaaaaaaaan selam,
keyifler nasıl bakalım..benim için yoğun bir dönem diyebilirim.çünkü bir kaç sipariş birden bitirmeye çalıştım.tabi bu arada kursdan devam..misafirler,gezmeler flan derken baya bi boşladım tabiki blogumu:((neyse akşam vakti şimdi karnı açıkanlara güzel bir ziyafet sunucam...tabi sıkılmassanız:))malum ben rize'liyim.Tabikiii memleketimin yemekleri benim için mükemmel.zevk meselesi tabiki...Facebook'ta son bir ayda denemelerimi yayınladıkça arkadaşlarımın ağzının sularının aktığını gördüm yani:))evet konumuz karadeniz yemekleri..bazılarını ilk kez bazılarını da sürekli yapıyorum tabiki...en sevdiğimden başlayalım,
ilk olarak enfes mıhlamam...Mıhlamamı hemen hemen bütün arkadaş çevreme yapmışımdır..Hepside kesinlikle 2.kez istemiştir...


Bol tereyağlı,mısır unu ve özel peyniri ile mıhlamaaa..aah birde kokusunu bilseniz...övünmek gibi olmasın ama güzel yaptığımı söylerler
ikinci olarak,kara lahana sarması...


Çocukluğumdan beri en çok yediğim yemek diyebilirim...Annemin en güzel yemeği ne derseniz budur derim...Kocamaaaaan bir tencereyi önüme verseler bıkmadan yerim...Ama bu yemeği etli yapanlar da var..Ben kıymalı seviyorum tabiki..Kendimde güzel yaparım ama hazır yemek daha güzel..yani sonuçta tek tek sarıp o kadar uğraşıyor sonrada hemencecik mideye indiriyoruz.bu hiç adil değil:)
üçüncü olarak...
karalahana yemeği ve mısır ekmeği,


Açıkcası ben kara lahana yemeğini hiç sevmezdim.ve bu yaşıma kadar da 2 kere flan yemiştim.amaaaaaa geçen haftalarda biricik yengemin muhteşem lahanasını yiyinceeee..ahhh dedim.mükemmeldi walla...Kendim de değişik versiyonlarını yapıyodum ama bu mükemmeldi...Mısır ekmeğine gelince..aslında fırında yapılır genellikle ve ben mısır ekmeğini yoğurtla yemeyi severim..Ama annem kızartmasınıda yapıyor..oda mükemmel olur tabiki....

Vee son olarak hamsi pilavı....


kayınpederim evlendiğimden beri hep bana yap dediği için denemek istedim..ve aslında karadenizin simgesi olan hamsiyi pek sevmememe rağmen gerçekten farklı bir tat aldım..ama yapması biraz zahmetli diyebilirim.bide ilk kez yapıyorum ve tadını bilmiyorum...çok ilginç bir deneyim oldu benim için..Ama geçerli not aldı aile büyüklerinden ve de eşimden:)
Gördüğünüz üzere ben sıradan şeylerden çok değişik şeyler yapmayı çoook seviyorum..Aslında memleketimde çok yemek var ama hepsi benim damak tadıma uymuyor..pepeçura,laz böreği vs...
 bu aralar cam önümdeki saksımda yetiştirdiğim rokalarımdan yaptığım salata ile yazıma son veriyorum...


Bayaaaaa bir uzun yazı oldu..umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur:)aç olanların bana ne kadar kızdığını tahmin ediyorum:))ama denemesi bedavaaaaaa..hadi kalın sağlıcakla...

20 Aralık 2011 Salı

Sümela'nın Şifresi ve Kaban kombinim..

Selam herkese;
Nasılız bakalım?nasıl geçiyor bu hafta?Benim ki dün ve bugün yoğun geçti dakat sonraki günlerimin de yaşarsam eğer çook yoğun geçiceğine inanıyorum:))Dün ve bugün kurs günümdü.Çoook beğenerek aldığım ve herkesin gözü kaldığı kumaşımdan etek biçiyorum.Bakalım modelini beğenicekmisiniz?beklemede kalın bu hafta biter sanırım:))Dün akşam burada bahsettiğim gibi gitmek isteğimiz Sümela'nın Şifresi filmine gittik:)):Yani ne diyim,karadeliz insanı her haliyle süper:)Çoğu kişinin beğenmesinin yanı sıra,beğenmeyenler de beni düşündürdü açıkcası ama,her halukarda rize'li olmam dolayısıyla (her ne kadar  trabzon'lularla anlaşamadığımız düşünülsede)filme gitmem gerekliydi.Oldukça boooool kullanılan küfürler vardı ama neticede şöyle de bir gerçek var ki,Türk milleti seviyor.Yani karadeniz insanının şivesine de yakışıyor:))Kızmayın yani küfür elbetteki yakışır birşey değil ama hayatın gerçekleri yani...küfürsüz komediye kimse gülmüyor..Neyse meydan'a gittik aman yarabbi!bu ne kalabalık yahuuuuuuu...Seans bulduğumuza sevindik,tabi yerde :) öncen arkaya 5. sıradaydık yani düşünün ne kalabalık.Adım atacak yer yok..Tabi salonun %95 i karadenizli..!bu kadar kalabalık izlemekte zevkli yani.Gülmesende gülüyorsun:))Eğer merak edenler varsa fragmanına bakın bakalım..!


Evet filmden bahsettik.eğer giderseniz yorumlarınızı beklerim..Filme gitmeden önce eşimin yanına şirkete gittim.Teşhire yeni ürünler koymuş eşim,Süperdi valla:)Hatta bir koltuk takımı geliyorki resimle anlatılmaz,video çekmeyi düşünüyoruz..Çok tarz ve ilginç özellikleri varmış..Modellere bakmak isterseniz;

Neyse orada foto çekimi için profesyonel bir makina buldum tabi dururmuyum:)Eşime beni çek,kameramancı beni çek diye diye,yeni diktiğim buradaki kabanımı giymiş olmam sebebiyle bol bol çektirdim.Ama itiraf edeyim,eşim güzel foto çekemiyor:(Bense foto çekmeye bayılıyorum...Hele ki profesyonelse:)





Aslında gün içinde farklı kombinlemiştim.Dar paça pantalon ve bu  polaristen aldığım


bu ayakkabılarımla kombinlemiştim.
Ama eve uğrayıp sinemada rahat etmek için dahada spor kombinlemiş oldum.Neyse asıl amaç nasıl durduğunu görmeniz yani:))

Eveeeet..2 günün özeti böyle..Bakalım eteğim nasıl olcak:)Kocamaaan sevgiler herkese..




18 Aralık 2011 Pazar

bu haftam nasıl geçti..

HErkese selam,nasılsınız bakalım..!Ben zıpkın gibiyim..Bugün biraz keyif yapıyorum desem yeridir.Evde onca iş beni beklerken:)Bir önceki yazıda bahsettiğim gibi hareketli bir hafta geçirdim diyebilirim.Ama genel olarak geçtiğimiz 1,5 haftanın favorilerini anlatmaya çalışıcam...Öncelikle geçen hafta ablama gitmiştim.Eniştem saolsun burada bahsettiğim makaron krizimi duymuş ve güzel bir süprüüüz yaparak bana makaron almış..



Ayyyyy...Çok da matah birşey değilmiş.Ama tatmış oldum.Gerçekten fazla yiyince bayıyor diyebilirim.Ama ben en çok caramel,vanilya ve fıstıklısını sevdim...Enişteciğime jesti için çoook teşekkür ediyorum...
Gelelim benim facebook sayfamda koton çakması diye yaptığım bluza...Ablamlara giderken alelacele giydim ama üstümdeki ve en son halini görün diye resimledim.



Koton çakması diyorum çünkü bluzu bire bir aynı yaptım:))koton da gördüğüm saks maviydi ama elimde aynı kumaşın bu rengi olduğu için bu şekil oldu..Fiyonk detayı yetiyor zaten..Tabiki kollarını uzattım,boyunu uzattım.En güzel yani,ister düz kullanın,ister resimdeki gibi bir iple,istersenizde kloş eteğin içinde dökümlü bir bluz olarak.Çok kullanışlı oldu yani...Bu sene nedense çoook renkli kumaşlar alıyorum...Resimde kötü çıkmış ama cepten bu kadar:((
Son olarak da geçen hafta sanırım fırsat bu fırsat sitesinden aldığım bir saati paylaşmak istiyorum..Sadece 20 tl...Hatta 19.90:))Evimde eşimle birlikte olduğumuz foto yada yazıları duvarlarda görmek hoşuma gidiyor.Bu seferde isimlerimizden oluşan bir kalpli ayna saat buldum ve hemen aldım:))


Siparişi veriyorsunuz ve gelen kodu yazdırmak istediğiniz kelimelerle mail atıyorsunuz.2 gün sonra elimdeydi..Gelen kutudan çıkan şablonla da arkasındaki yapışkanları açıp yapıştırıyorsunuz..sonuçta zaman artık sevdiğinizle birlikte akıyor:)her baktığınızda aklınıza bir kez daha geliyor.:)

eveeeet...geçen 1,5 haftanın  favorileri bunlardı benim için..
Bu hafta inşallah sinemaya gidicem,öneri üzerine tabiki karadenizli olmam dolayısıyla,

filmine ..BAkalım birçok kişiyi güldürdüğü gibi benide güldürebilecek mi?
Umarın herkesin yeni haftası güzel geçer...Sevgileeeeeeeer...

Bu arada mailler için teşekkür ederim.Gerçekten fikirlerime değer verip sorduğunuz için ve paylaşımlarda bulunduğunuz için...Elimden geldiğince hepinizin maillerini yanıtlıyorum.Ama atladıklarım varsa tekrar göndersinler...



17 Aralık 2011 Cumartesi

Otizmin gerçekleri...

herkese selamlar,
Biraz yorgun,biraz fazla hareketli,biraz hasta bir hafta geçirdim. 16dk sonra bu haftanın bitmesi için son günümü geçiricem inşallah..Gerçerken kötü bir haftaydı dün hariç:)
Öncelikle aslında ülkemizin kanayan yaralarından otizm'den bahsetmek ve  konuya neden yer verdiğimi bu hafta yaşamış biri olarak anlatıcam..
Fakat otizm ne olduğunu bilmeyenler için burayı bir okumasını rica edicem...

Tık tık..

Benim 16 yaşında canımı yoluna hiç düşünmeden verebileceğim,dünya tatlısı bir otizm li kardeşim var.Ailemizde ve çevremizde onu görüpte sevmeyen hiç kimse yok..Çünkü sevmemek mümkün değil..!Sevdirir kendini.Bilenler bilir her otizmli farklılık gösterse de benim kardeşim üstüne hiperaktif,hiç yerinde duramaz,peşinde annecim hep..kendi başlarına dışarıda gezmeleri pek mümkün değil.Kaybolurlar.Yön duyguları hemen hemen yoktur.Ama takıntılılardır.

Şimdi geçen perşembe günü saat 3 gibi bizimki rehabilitasyon merkezinden gelmiş.annem eczaneye gitmiş,ananeme bırakmış..Bizimkinin canı sıkılmış (hep sıkılır)evden çıkmış.ananem de yaşlı kadın zavallım kalkana kadar..çıkmış gitmiş..Ananem farkedince ara ara yok tabii..15 dk sonra bakmışlar yok hemen polise haber verilmiş.Benimde hemen haberim oldu tabiii..tam iş çıkış saati,taksi trafikten çıkamas flan derken ulaştım nihayet..Rabbim kimseye yaşatmasın o korku ne kadar kötü bir duygu..!Neyse bizim sülale,arkadaşlar,komşular flan ara ara tüm ümraniyeyi talan ettik yok.Akşam oldu.hava karardı,çocuğun üstünde palto yok,terlikle çıkmış...insanın aklına türlü türlü şey geliyor.normal bir çocuk olsa derdini anlatır,ama rahatsız çocuk..onun konuşmasından bir tek biz anlarız...Derken saat 15.30 dan 21.00 e kadar aradık.Hayatımda hiç bu kadar yürüdüğümü ,bu kadar arabayla dolaştığımı bilmem..insanlarımız arasında duyarlı kişiler olmasına rağmen,duyarsızlar da çok..O kadar ilgiye muhtaçlar,o kadar cana yakındırlar ki...İnsanlar yanlış da anlayabiliyor tabii..Hak da veriyorum çünkü otizmli biriyle yaşamayı ancak yaşayan bilir..Neyse biz fotoğrafla iz sürerken biri görmüş 4 civarı,ordan yola çıkarak poliside yönlendirdik.Sonra polisler alkollü şahıs bulduk diye anons etmiş :)allah'tan öyle de sanmış.Bizim söylediğimiz merkezde fotodan yola çıkarak o demiş.HAber verdiler...Çok şükür ki bulundu bebeğim..YA bulunamasaydı..Hayatımız alt
üst olurdu.. anki duygularımı yazmak için başladım yazıya ama yazılmıyomuş bile...

Yani kısacası insanlar ölmüş olsa mezarını bilirim,ama kayıp heran ne yapıyor diye düşüncez diyenlere çok katıldım.O anda en sevdiğinin ölümüne bile razı oluyor..Böyle düşününce korkunç birşey ama o an insan neler düşünüyor..
kayıpları olanlara rabbim yardım etsin..Tez zamanda kavuştursun inşallah...bu yazımı okuyup ta böyle bir derdi olan varsa da elimden geleni yaparım..
Yani böyle bir heyecandan sonra o gece terle,üşü derken şifayı kaptım,cuma günü de canım arkadaşım bursa'dan geldi cuma pazarına kumaş flan bakmaya gittik.Ama yağmuru da yedik.hiç birşey anlamadık pazardan.Akşama perttim tabiii..bugünde yorgunluk,karın ağrısı flan derken sonunda serumu yedim.ama şimdi iyiyim çoook şükür...

biliyorum resimsiz uzuuuuuuuuun bir yazı oldu ama paylaşmak istedim.Benim başıma geldi,ama allah düşmanımın başına vermesin..Her kim sevdiğinden ayrıysa rabbim kavuştursun..
Yeni ve güzel bir yazıda buluşmak üzere byyy...

15 Aralık 2011 Perşembe

Studio Rain'den hediyeler


Studio Rain'den bu muhteşem ayakkabılara sahip olmak istiyorsanız,
linke tıklayın...











Yeni cicilerim..

Herkese kocaman selamlaaaaaaar,ay çok özlemişim yazmayı,sizlerle birleyler paylaşmayı...evet nerdeydin o zaman diyebilirsiniz tabii:)ya günler sizcede çok kısalmadı mı?yani kış saati uygulamasından değil ama yetmiyor artık zaman..Bir uyanıyruz,bir yatıyoruz hooop bitti..Tabiii bunun en kötü yanı yaşlanıyoruz:(((((neyse bu kadar zaman ara verdikten sonra neşeli güzel bir yazı olsun..Düşünmeyelim böyle şeyleri.Gelelim asıl konuyaaaaa..Bu ara kışlık birşeyler dikmekle meşgulum..Kabanlar,kışlık hırkalar flan.Kendimi ödüllendiriyorum işte.Geçen seneden aldığım kışlık gri kumaşı bu sene değerlendirdim ve yettiği kadarıyla bir kaban yaptım...Geçenlerde de flodan bir babet almıştım.Aslında onu diğer hırka-kaban vari birşey dikiyorum onun altına aldım ama buna da uydu..



Gördüğünüz üzere Bisiklet yaka ama ucuna fiyonk detaylı(istersem çıkarabiliyorum),kendi kumaşından düğmeli düz bir kaban..Aslında itiraf ediyorum:((zarada gördüğüm bir kabandan esinlendim ama üzerinde baya değişiklik yaptım...



Arkasında da kuşak gibi birşey yaptım...


Etiketimi de yapıştırdım tabikiiii:))


 Babete gelince öncelikle rengine bayıldım.Aslında bir çok rengi var heleki zümrüt yeşili muhteşemdi ama numara yoktu.Bende bu sene parlement mavi çok kullanıyorum diye aldım.Babetin üstündeki süsler çok tatlı..Keçeden yapılmış çözdüm hemen:) en kısa zamanda birşeye uygularım:)aslında bu babetleri ev ayakkabısı olarak biliyorlar ,ama dışarıda rahatlıkla kullanılır çünkü tabanları ve yüzeyleri dışarıya  da uygun...en kısa sürede kombinlemek istiyorum.Ama foto makinam bi çalışıyo bi bozuluyo:((o yüzden bunlar bile cepten çekildi:( diğer kabanvariiii diktiğimi ve yeni aldığım botu diğer post a sakladım:)

 Eveeeeet..çok mu uzattım neeee..Ama dedim ya özlemişim.umarım beğenmişsinizdir.Yorumlarınızı hep facede değil burada da merakla bekliyorum.bilginize:)

Bi de postu kapatmadan blogger arkadaşlarıma birşey sormak istiyorum..Blogumda diktiklerim  bölümü oluşturmak istiyorum ama olmuyo başaramadım.Diktiklerim etiketli herşeyi bir butonda toplamak istiyoom.Yani birkaçınızın blogunda görüyorum sağda butonlarınız var.öyle nasıl yaparım?bilgilerinize muhtacım:)

Hepinize kocaman sevgiler....


11 Aralık 2011 Pazar

Günlük hem şık,hem salaş kombin...

Herkese merhabalar,güzel pazarlar efeniim...Bugünün güzelliğine uygun olarak, aslında facebook sayfamda bolca paylaştığım kombin fotolarından birine yer verdim. Malum ben genelde açık olan bayanların da,tesettürlü bayanlarında giyebileceği kombinler yapmaya çalışıyorum.Bu kombinleri beğenen çok olunca ve nereden yaptığımı soran..!:))))))bende açıklama gereği duydum.
Sitenin adresi:http://www.polyvore.com/cgi/home
 bu siteyi bulmam 2-3 sene öncesine dayanıyor aslında.Çünkü dikiş yaparken model bulmamda yardımcı oluyor.Hangi kıyafetler moda,ne sıklıkla giyilebilir keşfediyorum.Kombinlerimi de bu sene yayınlıyorum.genelde güncel modaya uymaya çalışıyorum.Eğer facebook sayfama bakmadıysanız hala buradan kombinlere bakabilirsiniz.

Gelelim kombinime,malum ben dikebileceğim şeyleri kombinliyorum(tabi aralarında çok zor olanları hariç:)işte bu sene bolca diktiğim kloş etek tek farkı kışın renklerinden vişne çürüğü rengi,Üstündeki kalp deseni bu sene yeterince gördük aslında:)sağdaki ceket modelinden yaptım aslında ama fotolayamadım halaaaa..En çok hoşuma giden kombinlerden olduğu için yayınlıyorum.biraz güneşli günlerden kalma o ayrı:)
Aşağıda ürünlerin nerelerden alınabilineceği siteleriyle verilmiştir.Artık size kalmış:))Boool neşeli ve huzurlu bir gün geçirmenizi diliyorum...Yazı yazmayı özlediğim için biraz fazla uzattım galiba:)hoşçakalın.



şık2




Knit shirt
$35 - axparis.co.uk

Cameo tailored jacket
£75 - coast-stores.com

Long red skirt
$545 - intermixonline.com

Madewell polka dot flat
$195 - madewell.com

Oasis ballet shoes
$45 - asos.com

Zara leather handbag
$149 - zara.com

Dooney Bourke satchel handbag
$196 - zappos.com

Feather necklace
$7.99 - stylesforless.com

PASHMINA ART cashmere shawl
€50 - pret-a-beaute.com

7 Aralık 2011 Çarşamba

Özel tasarım ve dikim bluz için çekiliş sonucu....

Herkese kocamaaaaaaan selam..Çekiliş yüzünden bloguma yazı yazamadım:))özledim yani.Evet burada bahsettiğimiz kendi tasarımım ve özel diktiğim bluz çekilişimizin sonucunu heyecanla bekleyenleri daha fazla meraklandırmadan geçelim sonucumuza...
Öncelikle twitterdan takibe alanlara +1 oy hakkı olduğu için isimleri alt alta yazmıştım.Ama kararsız kaldım ve facebook sayfamızda sordum.karıştırıyım mı listeyi diye..karıştır denilince random da rastgele karıştırdım listeyi...Sonra yine facebook sayfamda bir numara söylenmesini istedim.Ve zeynep arkadaşımız bugün ayın 7 si 7 olsun dedi:)veeeeee günün talihlisi CEREN DAMLA GÖKSU arkadaşımız oldu...





çekilişe twitter +1 oylarıyla birlikte 35 kişi katılmış oldu..Tek seferde listeyi görüntüleyemediğimden iki parça halinde.evet bir çekilişinde sonuna geldik:)Kazanan arkadaşımı kutluyorum ve  katılan herkese çoook teşekkür ediyorum.Kazanamayan arkadaşlarım içinde diyorum ki facebook sayfamda her 100 kişi beğendiğinde çekiliş yapıyorum zaten:)şimdiki hedefimiz 500 kişi olmak.Olunca çekilişimiz olucak tabiki yine.Hepinize sevgilerimi iletiyorum.

not:Ceren arkadaşım bana iletişim bilgilerini mail atarmısın?hemen kargolıyım..

Bide ürün gelince fotolarsan çok sevinirim:)

2 Aralık 2011 Cuma

yeni bir çekiliş daha hadi buyrun..!zaman az :)

Herkese merhabaaaaaa..!
Facebook sayfam 400 kişiye ulaştığında çekiliş yapıcam diye söz vermiştim.Bu sebeple çekilişimizi başlatalım ne dersiniz?Hediye olacak ürüne gelinceeeeeeeee...Kendi tasarımım ve dikimim olan,


bu bol fiyonklu bluz olacak...Bluz 34 beden kalıbından çıkarıldı ama bol kesimli olduğu için, 34-40 bedene kadar herkese uygundur.Sonuçta dökümlü bir bluz zaten..Gömleği anlatmama gerek yok zaten görünüyor.Çekiliş için yapmanız gerekenlere gelinceeeeeeeee...

1- İlk olarak blogumda izleyici (bu siteye katılın butonuna basıp adımları takip edebilirsiniz) olmanız,blogunuzda çekilişi paylaşmanız.

2-Facebook sayfamı buradan beğenmeniz,en az 20 arkadaşınıza önermeniz ve yarışmayı profilinizde paylaşmanız.(paylaşımınızı herkese açık yapınki bende profilinizde görebiliyim)

3-facebook Sayfasında  karışıklık olduğu için, bu postun altına yorumlarınızı yazarak,ad-soad-mail adresi ve paylaşım linklerinizi bırakmanız.


Çekiliş 07.12.2011 çarşamba günü sona erecektir.(bildiğiniz gibi ben öle 1 ay süren çekiliş yapmıyorum)Yalnızca özellikle belirtiyorum ki şartları yerine getiren kişiler çekilişe katılacaktır.Haksızlık olsun istemem.Eğer şüpheniz olursa facebook sayfasından  kontrol etmem için yazabilirsiniz...yardımcı olmaya çalışırım.


Önemli:Twitter'ı olanlar buradan takibe aldıklarında +1 çekiliş hakkı verilecektir.Tabiki bunu belirtmeniz gerek ve link bırakmalısınız.

not:2 kere yorum yazmayın ki karışıklık olmasın...

Herkese bol şans diliyorum.Sevgiler

27 Kasım 2011 Pazar

Huzur...


Güzel bir pazar gününe,ruhunuzu dinlendiren bir müzik eşliğinde, şiir..Şems ve mevlana aşkından..Mevlana'nın Şems'e söylediği şiir..Etme...





Manasını anlayanlara armağanım olsun...Herkese güzel bir hafta diliyorum..

25 Kasım 2011 Cuma

Hayrünnisa Gül'ün kraliyet sarayı kıyafetleri...

Geçenlerde İngiltereye resmi bir ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül  Kraliçe 2'inci Elizabeth ile biraraya geldi.Konumuz ise Hayrünnisa Gül...Kim nederse desin gerçekten şık ve zarif bir fırst layd :)ye sahibiz..Üstelikte genç...Hayrünnisa Gül hanımın giyim tarzını beğeniyorum.Yaşına göre gayet uyumlu ve şık giyiniyor.O yüzden de özellikle böyle resmi davetlerde ne giymiş diye merak ediyorum..
İlk olarak atlı arabalar eşliğinde Buckingham Sarayına gittiklerinde;





Gri renkte şekilli bir ceket-etek takım giymişti.Osmanlı yüzüklerinden tercih etmiş.Sadece ayakkabılar kendi başına güzel olsada,bu kombinin altına bence pek olmamış.Ama geneliyle renk ve kombin gayet şık...İkinci olarak;
Kraliçe 2. Elizabeth Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül onuruna Buckingham Sarayı'nda resmi akşam yemeğinde giyilen kıyafet ise;




Öncelikle Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ilk kez frank giymiş.Çok yakışmış:)Hayrünnisa Gül ise zümrüt yeşili bir elbise tercih etmiş...Elbisenin tarzı çok hoş.Tam yaşının kıyafeti..Zarif bir fırst layd..Sadece hayrunnisa Gül'ün eşarbı boğulacak gibi bağlamasına takılıyorum.Çoğunlukla öyle kullanıyor.Ama birçok elbisesinin  tasarımını kendisinin yaptığını da söylemeliyim.Mükemmel...
Son olarakta;Prens Charles ile eşi Cornwall Düşesi Camilla'yı resmi konutları Clarence House'ta ziyaret ettiklerinde giydiği kıyafet;




Petrol mavisi renginde sanıyorum volanlı yakalı ceket ve etek kombini yapmış.Kesinlikle çok şık olmuş.Yani Hayrünnisa Gül'ü hem sezonun renklerini kullanması,hem tasarımı hoş kıyafetler giymesi,hem de çift olarak Türkiye'yi gururlandırması sebebiyle çok tebrik ediyorum.Bugüne kadar hiçbir cumhurbaşkanı  ve eşi bu kadar genç ve uyumlu çift  olmamıştı bence..Görüşleri farklı olsada insanların bunu görmesini diliyorum.Ve postumu sonlandırıyorum.Kocaman mujkkkkk...

24 Kasım 2011 Perşembe

Makarom sarı,yeşil,mavi,kahve,çikolata bağlar:))))

Nedir?bu yaaaaa..Makaron.Jet sosyetenin tatlı hamburgeri diyen var,Fransa'da doğan  ama bize acıbadem kurabiyesi diye sunulan tatlı mı tatlı bişeyde diyen var.
Aslında itiraf ediyim ben daha tatmadım.Geçenlerde twitterda bir muhabbet gördüm ''makaron olsada yesek'' diye ondan yola çıkarak neymiş bu dedim bide ne görim..!Aman yarabbi!Ne tatlı şeysiniz siz öyle.Ne güzel renkleriniz var sizin.Tamam pek yararlı değil ama;


sicede çok şeker görünmüyorlarmı?Renkler tabiki gıda boyası ama bu öyle her dakika yenen birşey değil ki yani..Neyse merak ettim biraz araştırma yaptım..İlginç şeyler de öğrendim.Birkere baya bi deneyen var bunu evde.ama bence gerek yok çünkü çok zahmetli ve ustalık isteyen birşey...


İkinci olarak bu makaronlar, en güzel dünyanın en eski çay salonlarından Laduree'de yapılıyormuş.
Aslında fransa'da olan Laduree İstanbul'da Bebek (doğduğum ve büyüdüğüm yer)te şube açmış.İstinye park2tada açıcakmış sanırım.Firma sırf bu işi yapıyor makaronlar,şekerlemeler,reçeller...Millet sıraya giriyormuş makaron için yaw..


Birçok aroma kullanılarak çeşitlendirilmiş.Yani en kısa sürede babanneme ziyarete gitmem ve bu makaronlardan tatmam gerek:)Böyle yazınca sanki hiç bulunmayan birşeymiş gibi  oldu:)neyse merak ettim bir ben mi Fransız kalmışım:))yoksa çoğu kişi biliyormuydu?diyerek makaron hikayemi sonlandırmak istiyorum..Hatta şarkı bile söylüyorum makarena yı makarona çevirdim:)Eğer daha detay isterseniz de;

1 - Makaron nedir? Türkçeye bademli kurabiye olarak çevrilen makaron, Venediklilerin Rönesans döneminde deniz yolculukları sırasında uzak diyarlarda keşfedip uygulamaya başladıkları bir kurabiye.

Fransız kurabiyesi olarak bilinen makaron, İtalyan Medici Ailesi’nden Catherine’in Fransa Kralı II. Henri ile evlenmesi sonucu Fransa’yla tanıştı. Makaroni İtalyanca kökenli bir kelime ve ‘ince hamur’ anlamında.
2 - Makaron hangi malzemelerden yapılıyor? Yumurta akı, pudra şekeri ve badem tozu makaronun olmazsa olmazları... Bunun yanı sıra makaronun çeşidine göre fıstık ya da fındık tozu (fıstık ve fındığın öğütülmüş hali) kullanılabiliyor. Diğer kurabiye çeşitlerinde olup da makaronda olmayan şey ise yağ. Yağ, makaronun sadece arasındaki kremaya konuluyor.

3 - Kaç çeşit makaron var? Çikolatalı, fıstıklı, çilekli, limonlu, lavantalı, güllü, frambuazlı... Meyve aromasıyla makaron çeşitleri artıyor.

4 - Güllü ve lavantalı makaron nasıl oluyor? Lavanta çiçeğinin ve gülün öğütülmüşü makaronun içine ve arasındaki kremaya konularak yapılıyor. Türkiye’de pek yapılmasa da Fransa’da çok yaygın.

5 - Nasıl yapılıyor? Yumurtanın akı köpürtülüyor, içine pudra şekeri ve badem tozu ilave ediliyor. İstenilen kıvam tutturuluncaya kadar çırpılıyor. Hazırlanan karışım sıkma poşetlere konularak tepsiye sıkılıyor ve fırında pişiriliyor. Sonra üzerine çikolata, limon, çilek, frambuaz aromalı krema konularak, üstüne diğer makaron kapatılıyor. Aynı hamburger gibi. İki kurabiye arasında krema var.

6 - Makaronun olmazsa olmazı nedir? Badem tozu ve fırfırlı etekleri... Makaronun kıvamı tutturulmazsa kenarında ‘fırfır etek’ diye tabir edilen kıvrımlar olmuyor.

7 - Makaron yapmanın nesi zor? Makaron yapmanın en zor tarafı yumurta akının kıvamında köpürtülmesi. Eğer kıvamı tutmazsa kenarları kıvrımsız olur ve kurabiyeler patlar. Biraz tecrübeye ihtiyaç var.

8 - En çok hangi makaron yeniliyor? Kadınlar çikolatalı, erkekler ise fıstıklı olanı tercih ediyor. Fıstıklı makaron yiyen ‘Baklava yemiş gibiyim’ diyor.

9 - Makaronun acı badem kurabiyesinden farkı nedir? İkisinin de dışı çıtır çıtır ama makaronun içinde çikolata ya da çeşidine göre krema var. Acı badem kurabiyesine göre daha tatlı.

10 -Makaron kaç günde tüketilmeli? En fazla üç gün saklanıyor. Ömrü üç günü geçen bayatlıyor. Makaronu yaptıktan sonra hava almayan bir teneke kutu içinde saklamak gerekiyor.

23 Kasım 2011 Çarşamba

Bella'nın muhteşem Gelinliği..!

Evet...Geçen gün gittiğim,gelinlik ve balayında gidilen Esme Adasının güzelliği haricinde hiç beğenmediğim Alacakaranlık Efsanesi- şafak vakti bölüm1 filmi....

Film için dediğim gibi beğenmedim ama full romantizm olduğunu söyleyebilirim.Ama Bella'nın (kristen stewart) filmin bazı sahneleri için o kadar zayıflayabilmesine şaşırmadım değil yani.Filmde en çekici şey ilk olarak gelinlik sonrada balayı için gidilen Esme Adası..Mükemmel bir güzellik.Esme adası için fazla detay bilmesemde ben gelinlikte takılı kaldım ,gözlerimi alamadım..Kendilerine de çook yakışmıştı zaten Bella hanımın:)Filmde modeli beynime çizmiştim aslında ama nete çoktan düşmüş.Gerek kalmadı modeli çizmeye:)işte o gelinlik..!


Gelinlik Carolina Herrera tasarımıymış..Aferin güzel tasarım:)


Şu arka detayın güzelliğine bakarmısınız ?Bayıldım yaaaa...Gerçi filmde düğmeler etekte yoktu sanırım...Sadece düğmeleri kaç para tutar:)

 

Sade ve zarif...Tam bir gelin saflığı,abartı yok..Zaten bu yabancıların düğünleri abartmamasına bayılıyorum.olabildiğince sadeler.Normalde abartı oldukları için heralde:)bizde de normalde sade,düğünlerde abartı olma şartı var:)


Saçı,makyajı gerçekten süperdi.Sanki bu kızın gözleri kaymış,ya da toprağa bakıyor:))Bu arada Edward (robert Pattinson) da berbattı.neyini beğeniyorlar anlamadım ben bu çocuğun.gerçi normalde idare eder gibi:))Yani arkadaşlar kısacası,filme gidin demiyorum ama gelinliğin ve adanın görkemini büyük ekranda izlemek güzel:))
Kocamaaaaan mujk..






Bunlarda ilginizi çekebilir..!Bi bakın bakalım:))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...