Tüm sorularınız için;"sebyfashion@gmail.com" adresine mail atabilirsiniz.Güzel vakit geçirmeniz dileğiyle:)

26 Aralık 2014 Cuma

Dikiş Dikmeye Nereden-Nasıl Başlamalıyım?

Merhaba...Merhaba..Merhaba...

Size dolu dolu merhaba diyorum.Uzun zaman oldu evet ama sebepler...sebepler..sebepler...diyerek direk konuya geçiş yapıyorum arkadaşlar.Yazılarıma ve dikişlerime biraz ara vermiş olsam da,gelen mail ve mesajlar durmadı saolasınız:) Genelde gördüm ki, bir çoğunuz artık hazır giyimden neredeyse kopmuş!Diktiriyor yada özellikle kendisi dikmek istiyor.İşte bana gelen
 " DİKİŞE NEREDEN BAŞLAMALIYIM?" "SİZİN GİBİ NASIL DİKERİM?","SADECE KENDİME DİKSEM YETER:)" sorularına toplu cevabı bu yazımda bulabilirsiniz.Hadi başlayalım..
Öncelikle dikiş dikmeye karar verdim!Hadi hemen dikeyim mantığı olmuyor.Baştan belirtmek gerekki bu biraz istek,biraz yetenek ve fazlasıyla sabır işi.Gerçi benim karakterim gereği çok sabırsız biriyim.Hemen olmasını isterim yaptığım işlerin.Tez canlıyım:)Ama işte benimde aşırı istek ve çocukluktan gelen yeteneğim yetti.Siz diyorsanız ki,sabırlıyım!,çok da istekliyim! o zaman yetenek olmasa da oluyor yani:)

Evlendiğimde çalışma hayatından kopmuştum ve içimde kalan bir hobimi,dikiş dikmeyi öğrenmeye karar verdim."İSMEK" kursları yeni yeni yayılıyordu.Kayıdımı "GİYİM" bölümüne yaptırdım.Sonrasında 3 sene gittim.Daha ileri düzeylerine tabii.Stilistlik kursuna 1 dönem gittim.Modelistlik kursuna arada uğradım.:)Dikiş hocalarım saolsunlar o kadar iyiydiler ki,kalıp bilgisini konular içinde alıyorduk.Bu arada,talep üzerine dışarıya dikme olayları başlamıştı tabii. Ordan bu zamana arada başka kurslara da gittim.Böyle bakında ömrüm kurslarla geçmiş:)Ama kendime 2.bir meslek edindim.Şimdi benim böyle karışık işlerime bakmayın,ben biraz ne istediğime karar verebilen biri değildim.Heryere atladım.Yönlendiren kimse yoktu.Bu kadar popüler de değildi tabii.Sizlere şimdi yazacağım bilgilerden ne istediğinize karar verin ve o alanda ilerleyin derim..

Normalde bir tasarımı ortaya çıkarmanın aşamaları vardır.Bunlar;

1-STİLİSTLİK (Çizim aşaması)
2-MODELİSTLİK (Kalıp aşaması)
3-DİKİŞ (dikim aşaması)
4-Giyim aşaması:)) (en sevilen aşama)
Peki içerikleri neymiş,yani bunları öğrendiğimde neler yapabilirim? diyorsanız şöyle;

1-STİLİSTLİK:
Tekstil Giyim piyasasında fark yaratacak şekilde, temel giyim ihtiyacı olan ürünlerde müşterinin beğenisine hitap edecek yeni ürünlerin tasarımını yapan kişiye stilist, yapılan işe stilistlik denir.
Mesleğinde başarılı olan stilistler, toplum tarafından "moda akımlarına yön veren" anlamında Moda Tasarımcısı olarak lanse edilebilirler.




Yani kafanızda bir tasarım var,bunu resime dökme işlemi de diyebiliriz. Birçok kişi resimim iyi değil,Cin Ali bile zor çizerim dese bile,stilistlik normal resimden farklıdır.Elbette yeteneğiniz olsa süper olur fakat genelde belli kurallar ve şablonlar üzerinden çizim yaparsınız.Sonrası hayal gücünüze kalmış.Burdaki en büyük yanılgı şu!
Her resmi çizilen şeyin, bire bir aynısı dikilemez! Benim şahsi fikrim,stilistin hem kalıp hemde dikiş bilgisinin olmasıdır.Çünkü çizdiğiniz modelin dikimde nasıl durabileceğini,yada uyup uymadığını anlamanız gerekli bence.Öyle aykırı çizimlerin sonu bazen hüsran olabilir...


2-MODELİSTLİK:
Genel anlatımla, stilist tarafından modeli belirlemiş olan bir giysinin, seri üretim için kalıbını çizmek, kalıbını hazırlamak ve seri yapmak demektir.


En basit örnek,yukarıdaki etek kalıbı.Bu en temel kalıptır ve dikiş yada modelistlik kursunda ilk çıkarılan kalıp.Stilist çizimi yaptı ve modelist'e dediki; bana bu ürünün kalıbını çıkar.! Modelist,beden ölçülerine göre 36-38...vs yada kendi özel ölçülerinde çizilen ürünün kalıbını,belirli yöntemlerle çizer.İşte bu aşamada kurslarda kalıp çıkarma işlemi öğretilir.Bir kere mantığı anladınız mı gerisi kolay..Fakat ben etek kalıbı çıkardım,artık bütün kalıpları çıkartırım diyemezsiniz.Çünkü hepsinin çizim şekli farklıdır.Çok fazla pratik yapmalısınız.

Bir diğer örnek ise,ben kalıp çıkaramam,modelistlik bana zor gelir derseniz.İşte dünyada bence tek olan BURDA dergisinden faydalanabilirsiniz.Her ay yeni bir sayı ile bir çok modelin kalıbını sizin için çizmişler ve size kalan sadece kalıbı kağıda aktarıp,kumaşın üzerine yerleştirmek.
Birde yeni türeyen bir dergi crezion dergisi var tabii.Burada crazion dergisinden kalıp çıkarmak ve Kalıbı kumaşa yerleştirmenin nasıl olduğunu anlatan videolar çekmiştim.(mavilerin üzerine basınca yeni sayfada görebilirsiniz).Her ne kadar crezion dergisi olsada,Burda dergisinde de aynı mantık.Yakında onunla ilgili de video hazırlayacağım inşallah.

             (Yukarıdaki resim burda dergisinden bir örnektir.)                      
                                     
Evet..Çizimi yaptık,kalıbı hazırladık ve en önemli kısıma geldik.

3-DİKİŞ:

En önemli diyorum ama ,özellikle kalıp ile dikiş birbiriyle çok bağlantılı arkadaşlar.Kalıbı düzgün olmayan birşeyi dikerken o kadar zorlanırsınız ki,soğursunuz.Ama dikimi güzel olmayan birşeyinde kalıbı ne kadar iyi olursa olsun modeli kötü görünür.

Aslında direk dikişle işe başlarsanız,diğer aşamaları az çok yapmış oluyorsunuz.Bu anlamda dikiş dikerken mantığı çok iyi kavradığınız için;diğer bölümlere çok daha kolay adapte olursunuz.

Dikiş kurslarında ilk olarak; teğel örnekleri çalıştırılır ve elinizin alışması sağlanır.Sonra düz makina dikiş örnekleri,sonra küçük numune modeller,fermuar dikişleri vs..
Yaklaşık 1 ay sonra,ilk kalıp çalışmanız,yırtmaçlı düz etek kalıbı olacaktır.Kalıp çıktıktan sonra 2 aşama var...

Birincisi "KESİM" aşaması.Yani kalıbı kumaşa yerleştirme ve kesim işlemi..


İkincisi ile parçaları birleştirip "DİKİM" aşaması.Makinanın dikim özellikleri,kumaşın modele uygunluğu ve hatta makinaya uygunluğu vs..vs..Bunların hepsini zamanla öğrenmeniz mümkün.


Zaten kalıp olayından sonra dikmek en zevkli kısmı:)Tabiki ilk defa dikenler kaydırma yapıcak,yanlış dikecek,kumaşı hatta tüm parça ziyan olacak...Baştan söküp,dikecek.İşte püf noktası bu.!Yanlış yeri sökmekten üşenmeyin,sökün dikin!.Zorladığınız yerde tekrar aynı modelden çalışın.2.cide daha kolay yaparsınız.3-4-5 derken artık model üzerinde değişiklik yapmaya başlar ve bir modelden bir sürü model çıkartırsınız.


Dikim işlemleri  ile ilgili  daha detaylı yazıları "DİKTİKLERİM" bölümünde bulabilirsiniz.


Veee..Dediğim gibi en zevkli kısım "GİYİM" aşamasına geldik.İlk yaptığınız ürünler, daha sonra iyice öğrendiğinizde size çok kötü gelecek emin olun.!Ama onlarda yaşadığınız acemilik,sabır diğerlerinde olmayacak!O yüzden onları sakın atmayın:) Ben saklıyorum hala:)Kendi ürettiğiniz birşeyi giymek gerçekten çok farklı bir duygu..

İşte aşamaları tek tek inceledik.Artık bundan sonrası, hangisine ilginiz varsa onu tercih etmenize kalmış.Ben yıllardır 3'ünü bir arada okuyabileceğim bir yer aradım ama yok:)O yüzden tek tek öğrendim.Sana göre hangisi derseniz? "DİKİŞ"derim.Önce 1 sene dikişe gidin,hatta aynı sene içinde gidebiliyorsanız DİKİŞ+MODELİSTLİK kursu yapın.En son Stilistlik derim..Dikiş+modelistlik sizi oldukça geliştirecektir.

En önemlisi yaptığınız işin hakkını verin..!

                                                                   Kalın Sağlıcakla:)
                                                               Serap Büyük Yılmazer




5 Eylül 2014 Cuma

Merhaba,


Arkadaşlar blogumun 7.yılına özel ,instagramda şimdi 
ÇEKİLİŞ ZAMANI.!
Yapmanız gerekenler;
1- Beni @srpbykylmzr takip etmek
2- #sebyfashion tag ve @srpbykylmzr etiketiyle profilinizde (herkese açık olması gerek,yoksa göremem) paylaşmak.
3-Çekiliş fotoğrafının altına "katıldım" diye yorum bırakmak.
✔️Çekilişe katılmak için son gün 11 eylül perşembe günü saat 19:00 
‼️ Çekiliş süresince fotoğraf profilinizde kalmalıdır✅
Çekiliş sonunda kazanan kişiye özel dikim,süpriz renk➡️ KLOŞ ETEK ⬅️hediye edilecektir.
Herkese bol şans☺️ 
Çekilişe sadece instagramdan katılabilirsiniz.





10 Temmuz 2014 Perşembe

Seby Fashion Dikiş Okulu-Elbise kalıbının kumaşa yerleştirilmesi ve kesilmesi

Merhaba arkadaşlar;
"Seby Fashion Dikiş Okulu" kapsamında;

 elbise kalıbı çıkarma

 " BU YAZIMDA" da paylaştığım kalıp çıkarma işleminden sonra sıra son işlem olan, kalıbın kumaşa yerleştirilmesi ve kesim işlemine geldi.Aşağıdaki videoda detaylı olarak izleyebilirsiniz.Haydi bakalım elbiseyi diken kişilerden resimleri mail atmasını bekliyorum.Kolay Gelsin.


                Seby Fashion Dikiş Okulu-Elbise kalıbının kumaşa yerleştirilmesi ve kesimi (videolu anlatım)

                          

                                                                           Kalın Sağlıcakla:)
                                                                      Serap Büyük Yılmazer



30 Haziran 2014 Pazartesi

Elbise Kalıbı Nasıl Çıkartılır?Seby Fashion "Dikiş Okulu"

Merhaba Arkadaşlar,
Öncelikle hepimiz için, mübarek ramazan ayımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.Geçenlerde instagram hesabımda paylaştığım bir projemden bahsetmek istiyorum.Gelen mail ve mesajları göz önüne alarak "DİKİŞ OKULU" bölümü oluşturmuş bulunmaktayım.Bu bölümde ayda 1 yada 2 ürünü kalıp çıkarma aşamasından,dikimine kadar birlikte yapıcaz inşallah.Ben dergiden bir model belirleyip sizinle paylaşıcam ve hazırlık aşamalarını sizlere bildiricem.Sizlerde bu süre zarfında hazırlıklarınızı yapıcaksınız.Anlık video ve resimli anlatımlarla birlikte dikeceğiz.
İlk proje;


bu elbise oldu.Yaz için hem rahat,hem kullanışlı bir model.Birkaç gün önce instagram hesabımdan gerekli malzemeleri verdim ve bugünde kalıbını videolu olarak anlattım.Eğer kaçırdıysanız sizde aşağıaki videodan kalıp çıkarma aşamalarını izleyip,dikim aşamasına yetişebilirsiniz:)



Dilerseniz anlık bilgilere ;instagram hesabımdan ,facebook sayfamdan ulaşabilirsiniz.Takipte kalın:)
Kalın Sağlıcakla
Sevgiler
Serap Büyük Yılmazer

15 Mayıs 2014 Perşembe

Sadece İçimden geldi..!




Nasıl başlanır bilemedim ama kendimi bu yazıyı yazmaktan da geri alamadım.Belki içimi dökmek ve bir nebze olsun rahatmak,belki de bir çok şeye olan birikmişliğimi kusmak…Ne derseniz deyin,ben sadece içimden geleni yazmak ve ileride bu dünya’nın rehavetine kapıldığımda tekrar tekrar okumak için yazıyorum.

Dün haber bültenlerine bir haber düştü.Öğrendiğim saati tam hatırlamasam da 13:15 sıralarında dendi.İlk başta bende eminim birçok kişi olayın bu denli acı verici yönünü farketmemiştim.Yine bir maden olayı deyip,öylesine bir bakmıştım.Zaten sürekli göz attığım sosyal medyada da pek bir şey yoktu..Belkide ondan bu kadar büyütmedim.İnstagramda birkaç kişide gördüm bende acıyı yaşamak ve hatırlatmak için mi bilmem bir fotoğraf paylaştım.Ama bu sabah uyandığımda tüm kanallarda o rakamları gördüğümde gerçekten  uyandım..!Bu uyanış öyle bir uyanış değildi.Tek tek bütün kanalları dolaştım.Belki 15-20 dakika tüm kanallarda kaldım.Sonuç  ikiyüz küsür  ölü..bilmem kaç yaralı..

İlk haberden itibaren içimden bir şey koptu resmen.Her haberde gözyaşlarımı tutamadım.Toprağın altında ümitsizce bekleyenleri,bekleyipte ölenleri düşündüm durdum.Çok dua ettim.Evet rabbim bu sebebi layık görmüştü bu masum kullara ve ölümü bu şekilde uygun bulmuştu.Onlara şehadet şerbetini nasip etmişti.İrkildim ..!Yine insanoğlu gafletiyle,ne alakaysa şöyle bir kendime geliyim dedim.Belkide, (acı ama gerçek) hayat devam ediyor moduna girip,yine bir gafletle telefonuma baktım.İnstagram,facebook heryer,herşey karanlık olmuş…Resmi olarak da milli yas ilan edilmiş…İçim daraldı.Ben burda,koca odamda daralırken,onlar bir karış toprak altında nasıl rahat kalırlar diye düşündüm  daha çok ağladım ve dua ettim.Sonra….

Sonra ne mi yaptım.?Yemek yedim,çamaşır yıkadım,ütü yaptım, ve yine telefona baktım.Evet arkadaşlar  insanoğlunun belki en kötü yönü gibi görünen,ama rabbimin verdiği belkide en büyük lütuf olan kimliğine büründüm.’’Acıya alışmak ‘’veya ‘’hayat devam ediyor” moduna…Hepimiz yapmıyormuyuz bunu.?.Acı kendi ailemizden olmadığında:(Bende bu gerçekle yüzleştim zaten.

Nitekim gördüm ki,tüm kanallarda programlar ilk başta,gözyaşı içinde “acımız büyük”diye başlarken,dünyanın sonu geldi modundayken ,ne hikmetse ilerleyen dakikalarda yemek yapmaya,cinayet çözmeye,kayıpları aramaya,uzman görüşleri almaya hatta bitki kürleri hazırlamaya devam etti.Sonuç neydi? Acı ama gerçek Sonuç..!Hepimiz için ”Hayat devam ediyordu”...

Evet ediyordu.Hepimiz nefes alıyorduk çok şükür,öyleki artık  nasılsa ümitler tükendi,acıyı bırakıp fitne sokmaya başlayabilirdik.Öylede oldu.

İnstagramdaki yorumları genelde okumam ama ,dedim ya  insanız.!Bakmaktan kendimizi alamıyoruz ne hikmetse..Ne önemi varsa? okuyasım geldi işte..!

Birisi satış yaptığı hesabına bir ürününü koymuş,altına yorum yazılmış.’’böyle bir günde bu olmadı’’
öbürü demiş;”hayat devam ediyor”.
Öbür;”bu renk bu güne olmadı,acıyadamı saygınız yok!’’
diğeri ;”acının ,yasın rengimi olur,acın varsa instagramda ne işin var geziniyorsun?bizde yaşıyoruz dualarımız onlarla” diyor..
öbürü ;lcd tv den haberlerini izliyoruz,yok bir maaşın kadar olan telefondan paylaşımını yapıyoruz,sen ise bizim için bir avuç kömür çıkarırken ölüyorsu!’ bu nasıl adalet..!”
öbürü; hala sayfasını tanıtma derdinde yorumların arasına ‘’sayfama beklerim’’ diyor,
birisi,”seni vicdansız yere batsın sayfan, burda bile sayfanımı düşünüyorsun?” diyor
diğeri ;daha afillli bir resim paylaşınca “size yakışan buydu !”deniliyor,
birileri ;yas var diye programlarını iptal ediyor,
birisi, hala” bugünde böyleydim” diye stilini resmediyor,
milletvekilinin biri çıkıp,alakasız yere” hükümet istifa!” diyor,birilerini suçlayarak kendini temizliyor,
öğrenciler, ortalığı yıkarak,birbirine girerek “madencilerin yanındayız”diyor
birileri yine  rant peşinde bu olaydan bile kendilerine prim sağlamayı başarıyor. ve ne yazık ki
birisi de, iki gün sonra bu dediklerinizi hatırlarsınız umarım diyor..

Herkes birbirinden daha üstün,herkes birbirinin akıl hocası ya,birbirinin canını acıtıyor.Hatırlarmıyız peki?

Hatırlamayız kardeşim.!Emin olun..!Bu ülke o kadar acılar yaşadı,hepsinde unutturmayacağız denildi.Hangisini hatırlayıp ağlıyorsunuz?1999 depreminde onlarca can gitti,birlik olundu,bu acı unutulmaz denildi.Şimdi o anki acıyı hissedebiliyormusunuz?Hayır..!1992 de Zonguldak da aynı acı yaşandı.Allah aşkına kaç kişi oturup buna üzülüyor?Onlarca şehit verildi.Ben net hatırlıyorum,gözlerim şişmişti ağlamaktan o zamanlar,şimdi tarihini bile hatırlamıyorum.Hadi bunları geçtim,canımdan can gitti,gözümün nuru,babamı kaybettim aniden 6 sene önce,o zamanlar  acımddan hiçbirşeyi görmezken,şimdi babacığımın yüzünü bile zor hatırlar hale geldim.
Evet acı ama gerçek de bu.İnsanoğlu acısını o an yaşar ve biter.!”Ateş düştüğü yeri yakar!” ama o da geçer.Bizler o kadar nankör varlıklarız ki,her olayda kendimizi aklayacak bir şey buluyoruz.Sosyal medyayı o kadar güzel karıştırıyor ve işimize geleni o kadar güzel yayınlıyoruz ki,önünü arkasını düşünmüyoruz.Çünkü ona inanmak istiyoruz.Belkide kendimizi suçlamak yerine başkalarını suçlamak işimize geliyor.Karşıt görüşlü olduğumuz herşeyi  nefretle,yanında olduklarımızı bir iki afilli sözle paylaşıyoruz.Çünkü biz duyarlı vatandaşız ya..Hani eksik kalmayalım diyoruz.Acıtasyonu çok seviyoruz.Kendimide dahil ediyorum.Canımı yaktığını bile bile,gözyaşları içinde acılı bir müzik eşliğinde,en dokunaklı fotoğraflardan hazırlanan haberleri izlemekten kendimi alamıyorum.Belkide daha fazla gözyaşı akıtınca,onların acılarına ortak oluyormuşum diye hissediyorum.Ya sonra?

Ne mi oluyor? Olan şu kardeşim.O yaşlar bir ertesi güne kalmıyor.O sözler,o fotoğraflar bir ertesi gün daha normalleşiyor.Neden mi?Çünkü alışıyoruz.toplum olarak acılara çok çabuk alışıyoruz.Kendimizi kandırmanın anlamı yok.Bizler malesef böyleyiz.Herkes kendini temiz görüyor.Kimse kötü düşünmüyor.Herkes iyilik timsali olmuş ya.Bende öyle olduğumu düşünüyorum elbette.!


Neye üzülüyorum şu an biliyormusunuz?1-2 günlük hırsla yazılan o kendini bilmez sözlere,
Acının en taze gününde ülkesinde yaşanan olaylara hiç aldırış etmezmiş gibi resim paylaşana da
Bu resmi paylaşan kişilere verilen tepkilere de üzülüyorum.

Be kardeşim nasıl bir ortamdayız ki,
Sen o insana akıl verme hakkını bulabiliyorsun kendinde,bir kardeşine bu kadar üzülürken diğer kardeşini bu kadar acımasızca vuruyorsun,üstelik kendin akıldan bi haberken..!

Be kardeşim! sen nasıl bir kafadasın ki,bir kardeşin acı çekerken,üstelik ülkende yas ilan edilecek duruma gelmişken, rahatlıkla bugün şu ürünüm şu fiyat diye paylaşım yapabiliyorsun?

Be kardeşim!Bir yanda sedye kirlenmesin diye çizmesini çıkarmak isteyen yaralı işçi,diğer yanda o işçinin hakkını savunduğunu iddia eden malum kişiler,her fırsatta nasıl kendinize pay çıkarabiliyorsunuz?

Nasıl bir kafayı yaşıyoruz inanın çözemiyorum.Neye, ne için üzülmeli bilemiyorum.Bu kadar duyarsız olunması da acıtıyor,aslında olmadığı bir duyarlılık içinde,kendilerini çok duyarlıymış gibi  gösteren sahte yüzlerde.!

Kimseyi yargılamak haddim değil.Belki çok afilli laflar kullanıp anlatamadım derdimi.İçimdekilerin çoğunu kelimeye dökmek bile zor.Belki çoğunuz yanlış anladı,yada anlamak istediği gibi anladı beni.Evet bende iki gün sonra  herkes gibi unutucam bu olayı.Bende paylaşıcam resimlerimi ardı ardına.Evet şu an bile arada,sosyal ağlara bakıcam haberler varmı diye..!Haber bültenleri de canlı yayını kesicekler.Eğlence programları devam edecek.Rutine döneceğiz..Ama şimdi değil.En azından ben dinimizce bile uygun görülen 3 gün yastayım..!Belki layıkıyla yapamıcam. ama babasını kaybetmiş bir kızın, neler yaşayabileceğini bildiğim için yastayım.Kocasını kaybetmiş bir kadının duyduğu acıyı gördüğüm için yastayım.
Hepimizin yaptığı birilerini suçlamak,ona buna laf atmak,ülkeyi karıştırmak..çünkü bunlar daha kolay.Bende inadına birlik olmak ve sadece bol dua etmeyi diliyorum.Ve saygı diliyorum,en azından ölülelere saygı..!

ve biliyorum bu yazıyı okuyanların bir çoğu,” reklam kokan hareketler bunlar” diyicek..!”Acın varsa sosyal ağda işin ne?” diyip sıyrılacak.Aç ,bir kuran oku! daha fazla faydan olur diyecek..Arkasından birileri lafa atlayıp,herkes başımıza imam kesildi diyecek..vs vs..gerisi aynı klişe laflar işte...

İşte söylediğim tamda bu arkadaşım,aynı sözler sizin içinde geçerli…Önünüzü arkanızı düşünmeden konuşmayın.Yapmadığınız yada yapamıyacağınız sözlerle acıtasyon yapmayın artık.

"Ne öyle tüm hayatınız boyunca bu acıyı yaşayacakmış gibi davranın,ne de hiç yaşamamış gibi…"


"Allah rahmet eylesin"


SERAP  BÜYÜK YILMAZER



13 Mayıs 2014 Salı

Elbiseler çiçek açtı:) Flower elbise

Merhaba Arkadaşlar,
Uzun aralar veriyorum ama pek bi isteksizim bu aralar nedense...İnanın yazı yazmak,hatta sayfamda fotoğraf paylaşmak bile zor geliyor.Sanırım bahar yorgunluğu denen illete bende yakalandım:) Açıkcası sanırım sıkıldım biraz bu işlerden.Belkide sıktılar bilemiyorum.Başka alanlara yönelesim var sonum hayır olsun.Belki öğreticilik flan daha iyi olur.Yani araştırıyorum,şöyle halk eğitimlerde yada mesleki kurslarda öğretmenlik yaparım fırsat çıkarsa.Güzel olur yahu:)Sizinde bilginiz varsa bu işlerden banada akıl verin olur mu?


Neyse arada ses verip kendimi hatırlatıyorum işte size.Resimlerdeki elbise,  burada da  iki etek dikip yolladığım Almanya'daki müşterime ait.Kendisi çiçek desenlerini çok seviyor.Bende dikiyorum.Saolsun herşeyi bana bırakıyor bende nacizane kumaşı beğenip,model çıkarıp,dikip gönderiyorum.



Tabii Almanya'ya gitmesi uzun olduğu için,resimler için modelim ablam oluyor:)


İnşallah kendisine de çok yakışır ve resimlerini görürüz.


Gördüğünüz gibi elbisede çok birşey yok.Çiçek desenli olduğu için model yerine kumaşı konuşturmak en iyisi diye düşündüm.


Kollarda ve bel kısmında hafif büzgüler yaptım.Müşterimin isteği üzerine kol ve etek boyunu biraz kısa tuttum.


Renk olsun diye ,resim çekerken beline yeşil bir kurdeladan kemer taktım ama normalde ister kemersiz,isterseniz ince bir kemerle de kullanılabilir.


Elbisenin kumaşı,hafif esnek orta kalınlıkta bir kumaştı.Malum yurtdışına çalışınca prova olmuyor.Ölçülere göre diksemde, olurki potluk olur diye ,bu kumaşlardan tercih ediyorum.Bu tarz kumaşlarda potluk minumuma iniyor.Bende daha güzel bir sonuç çıkması için uğraşıyorum.





Yapmak isteyenler olursa ortalama 3-3.5 metre kumaş gidiyor.Kumaş kalın olduğu için astar gerekli değil,ama ben etek kısmına astar uyguladım.Üst kısmına uygulamadım.Adınıda 
FLOWER ELBİSE koydum:)İşte bu şekilde arkadaşlar.


Kalın sağlıcakla
Sevgiler
Serap Büyük Yılmazer




16 Nisan 2014 Çarşamba

Pratik Kesim Ceket Yapılışı..!(yelekten,ceket yapımı)

Merhaba Arkadaşlar,
Biraz ara versekte,pratik dikişlere devam edelim dedim.Genellikle çok detaylı olarak anlatsamda,bu sefer yalnızca kesim aşamalarını anlatıcam.Biraz dikiş bilgisi olanlar zaten anlayacaktır.

Öncelikle bu sezon uzun yeleklerin dolaplarda oldukça fazla yer aldığını görmüşsünüzdür.Herkesin en azından bir yelek edindiğini düşünerek,o yeleğinizin kalıbını kullanarak,pratikten kesimle nasıl cekete dönüşür anlatmak istedim.O halde pratikden ceket dikmeye hazırmıyız?


Benim (üstteki resimde solda) burda  kullandığım yeleği yine ben dikmiştim.Ama o diktiğim yeleği,daha önce ünlü butik den aldığım başka bir yelekten çıkarmıştım.Yelek olarak da kullanabilirsiniz tabii ama ,kol ekleyince ceket oluyor işte:)

Normalde kalıplı çalıştığımı biliyorsunuz.Ama bazen acil durumlar oluyor ve sizde dolabınızda kalıbını beğendiğiniz bir parçayı kullanmak istebiliyorsunuz.Tabii her parça pratik kesime uygun olmaz.Bunu bilin.!Genelde çok detaylı olmayan,düz parçalar  pratikten kesilebilir.
Artık başlayabiliriz..

Malzemeler
Kumaş : Biraz esnek kumaş (pratikten kesim yaptığınız için esneklik gerekli.Ufak potları kapatır.)Benim yeleğimin boyu 105 cm di.o yüzden 2 boy+1 kolboyu kullandım.Ortalama 2.5-3 metre
Sabun
Makas
Rulet
Uygun renkte ip



1-Öncelikle kumaşı tersinden enine katlıyoruz.Hazır yelegi de resimdeki gibi katlayıp,aynen kalıp kullanırmış gibi kumaşın üzerine yerleştiriyoruz.Yeleğiniz kayan bir kumaşa sahipse,katladıktan sonra iğnelemeyi unutmayın.Aynen kalıplarda kullandığımız ön parçalar gibi bir şekil çıkıyor zaten.Yeleğin etrafından sabunla çizimi yapıyoruz.burda yelek olarak yapıcaksanız aynı ölçülerde, ceket yapıcaksanız yanlardan genişleterek çizin arkadaşlar.Malum yeleklerin çoğunun önü kapanmaz.Ama ben ceketin önünü kapatmıyacağım derseniz de yine aynen kalıbın çizgilerini kullanın.


2-Ortaya çıkan ön parça bu şekildedir.Kol evine biraz daha hassas davranmayı unutmayın.Ayrıca dikiş payı vererek kesiyoruz.



3-Arka parçayı kumaş katına yerleştiriyoruz.Yine ön bedendeki gibi,etrafından çiziyoruz.Benim yeleğimde arka bedende iki pens vardı.O yüzden kumaş katında orta bölümde bir boşluk oluşuyor.Bu sorun değil,Çünkü çizimden sonra pensi ekledim.Sizde arka bedeni çizerken,penslerin başlangıç ve bitiş yerlerini işaretleyin.sonra kalıbı kaldırdığınızda pensleri tamamlarsınız.


4-Burda arka bedeninde pen olmayanlar,eğer pens isterseniz sizde şekildeki gibi pens ekleyebilirsiniz.Çizdiğinizde kumaş katı olduğu için,arka bedende iki adet pensiniz olucak.


5-Ön parçayı dikiş paylarıyla kesiyoruz.

 6-Astar kullanmayacağız ama ön parçanın temiz olması ve yakanın güzel durması için klapa kullanmamız gerekli.Klapanın kalıbını yine ön bedenden çıkarıyoruz.Kumaşın üstüne kestiğimiz ön parçayı yerleştiriyoruz.Ön taraf,yaka ve omuz çizgilerini çiziyoruz.Resimdeki gibi klapaya yaklaşık 8-10 cm genişlik verip çiziyoruz.




7-Ön parçayı kaldırıp klapanın iç kısmına 8-10 cm genişlik verip tamamını çiziyoruz.Klapaya dikiş payı vermenize gerek yok.Çünkü kalıbı ön bedenden  paylı olarak çıkardık.


8-Dilerseniz,kumaşın diğer tarafına çizgileri geçirmek için ruletleyebilirsiniz.Yada 1 cm den direkt dikebilirsiniz.


9-Arka pervaz (klapa ile birleşiyor) için,arda bedeni ortadan katlıyoruz.Kumaş katına yerleştiriyoruz.Resimdeki gibi çizimlerini yapıyoruz.


10-Arka bedende dikiş paylı olduğu için,dikiş payı vermeye gerek yoktur.


11-Şimdi diyeceksiniz ki yeleğin kolu yok!nasıl yapıcam?Hemen söylüyorum arkadaşlar.Öncelikle dilerseniz,yeleğinizi yelek olarak bırakabılırsiniz.Yani kol eklemezseniz,kol evine pervaz kesip yeleğinizi bitirebilirsiniz.Ama cekete çevirmek istersenizde,elinizde bedeninize uygun bir düz kol kalıbını kullanabilirsiniz.Kumaşın hafif esnek olması burda işimize yarıyor.Çünkü yeleğin kolu kalıpsız olduğu için,kalıplı kolu esnek kumaşla yedirebilirsiniz.Dikiş paylarını vermeyi, unutmayınız.

12-Artık dikim aşamalarına geçiyoruz.Önce omuzları ,yanları ve kolları birleştirip,overloklarını çekiyoruz.
Klapa ve arka pervaza telalarını yapıştırıyoruz.Arka pervaz ve klapayı bedenle birleştiriyoruz.Kolları bedene dikiyoruz.Etek ucu ve kol uclarını çift taraflı tela ile yapıştırıyoruz.Son ütümüzü yapıyoruz.

Veee..Ceketimiz bitiyor.!Acil durumda günü kurtariyoruz:)arkadaşlar. Benim bu ceketi kesip dikmem,ortalama 2.5-3 saati buldu.Kendisine acil durum ceketi diyebiliriz.Yani başına oturunca hemen dikilebilir bir ürün oldu.Gerçi yinede kalıplı çalışmak en doğrusu,ama bunu kendime yaptığım için sorun yok:)


Bu arada poz vermeyi öğrenmem lazım:)


Çok detaylı ve net fotolar çekemesemde en azından nasıl olduğunu görün istedim.İster yakasını hafif açıp,ister kapalı kullanabilirsiniz.Ben ortasına bir adet çıt çıt diktim.Önü kapalı yada açık,hatta tamamen kapalıda kullanabilirsiniz.







Haydi şimdi,pamuk eller dikiş makinasına dikişseverler.:) Bu arada instagram da daha  anlık bilgiler verebiliyorum.
Takip etmek isterseniz:  srpbykylmzr nickiyle bulabilirsiniz. yada http://instagram.com/srpbykylmzr

                                            Bu arada blogumun yeni yüzünü nasıl buldunuz?

                                                                  Kalın Sağlıcakla:)
                                                               Serap Büyük Yılmazer

2 Nisan 2014 Çarşamba

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü


Ailenizde Otizmli bir birey varsa,şanslısınız!

Çünkü,karşılıksız sadece seviliyorsunuzdur.

Çünkü,sizi sizden önce anlayan,size sizden önce üzülen ve sevinen biri vardır.

Çünkü,onun sevgisiyle vicdanınızı her daim canlı tutarsınız.

Çünkü,duygularınızı ona karşı saklı tutmaz,sonuna kadar yaşarsınız.

Çünkü,sizi her daim özleyen biri olur ve asla ayrım yapmaz.

Çünkü,sizi aşırı sahiplenir.

Çünkü,sizi kendinizden fazla korumaya çalışır.

Çünkü,onu mutlu etmek için,ağlasanız bile gülmek zorunda kalırsınız.kıyamaz sizde kıyamazsınız.

Çünkü,allah'ın mucizelerine daha fazla inanırsınız.

Çünkü,hiçbir terapi onunla olmak kadar iyi gelmez.kafanız fena dağılır.

Çünkü,onun mutlu olması,bir çok duaya bedeldir.

Çünkü,bir abla,anne,abi demesi size dünyanın en güzel duası gibi gelir.

Çünkü,size insanlığınızı hatırlatır.




İşte ben çok şükür çok şanslıyım.Rabbimin mucizesi ve emaneti kardeşim Fatih'e sahip olduğum için.Belki bir çoğunuz otizmin ne olduğunu bile bilmez,yada sadece otobüs,mahalle,apartmanlarınızda karşılaştınız.Ama bugün #dünyaotizmfarkındalıkgünü ve sizde farkına varın,en azından bugün onlara başka bir pencereden bakın!


Emin olun.kendinizi daha bir insan hissedeceksiniz!! 

#tohumotizmvakfı #otizm

Kalın Sağlıcakla
Serap Büyük Yılmazer






21 Mart 2014 Cuma

Rengarenk Bahar :)

Merhaba,
Keyifler nasıl arkadaşlar?Baharın sıcacık güneşi çıkmaya başladı yavaş yavaş...Bende kendimi durduramıyorum doğal olarak:)İçim kıpır kıpır.Umarım sizinde öyle oluyordur.
Artık kış sezonunu kapattık malum.Şimdi yaz sezonu için yeni ürünler üretme zamanı:) Bende bu yazımda sizlere,kış sezonun son ürünü ile, yaz sezonunun rengarenk ilk ürününü kombinledim:)Zıtlıkların uyumu yani:)


Pelerini ilk diktiğimde hatırlıyorumda acaba kullanabilirmiyim? Diye çok tereddüt etmiştim.Tabii ozaman ortalıkta bu kadar pelerin yoktu.Diktim ve giydim.Hem kendim fazlasıyla rahat ve şık buldum,hemde sizler saolun çok ilgi gösterdiniz.Eee birşey çok beğenilince malum yayılıyor.Birçok yerde ve birçok modelde pelerin furyası başladı.Gerçekten rahat kullanıma sahip olması,en gözde parçalardan olmasına sebep oldu.İyide oldu:)


Renk olarak siyah,bordo,lacivert,yeşil vs bir çok seçeneğini diktim ama,fuşya bir başka tutuldu diyebilirim.Çoğunu yayınlayamadım.Hem aynı ürünü yayınlamak istemedim,hemde bazen o kadar acil olarak diktim ki kendim bile resim çekemedim.Fırsat bulduklarım yetti  zaten:)Aksesuar olarak,zımba detayları kullandım ve değiştirdim durdum.Önce kollara,sonra omuzlara,ön bedene derken her şekilde kullandım.Hepsinede ayrı bir hava kattı öyle değil mi?.
Bu yazımda ilk pelerini ve dikim şeklini bulabilirsiniz.


Tabii  bu pelerinin rengi o kadar canlı ki, gerçek tonu çıkmamış.Ama fuşya nın orta koyulukta bir tonu idi.Bu sefer, (diğer fuşya pelerin için tık tık) aksesuar tercihim olan zımbaları,gold yerine siyah kullandım.Yalnız boyama siyah plastik zımbadan değil.Onlar malesef hemen renk atıyor ve basit duruyor.Siyahın tonu, en oksitlenmiş haldeki metal zımbalardı kullandıklarım.Resimde renk pek belli olmasa da.


Astarına gelecek olursak,resmini çekmedim ama onuda fuşya kullandım.Dilerseniz farklı renk astarlar da kullanabilirsiniz tabiki.Kış sezonunda bizi çok güzel ağırlayan PELERİN lerimize elveda diyerek,
Artık benimle klasikleşen kloş eteklere gelelim.
Neredeyse 5 sene olucak ben ilk kloş eteği diktiğim.O kadar çok diktim ki; açıkcası sayısını hatırlamıyorum Ama her seferinde farklı ve güzel ürünler çıktı.Saolun, sizlerde güvenip kumaş tercihini bana bırakıyorsunuz, bende buna istinaden daha da bir özeniyorum.
Öyleki,geçenlerde Almanya'dan Sebahat hnm dan öyle güzel bir mail geldiki ,hemen kloş etek için, kumaş araştırmalarına girdim.Çünkü bu sefer düz renk değil,desenli kumaştan istiyordu.Bu arada kendiside İstanbul'a geliyormuş diye,birebir görüşelim dedik.İnstagram'dan takip edenler bilir kendisiyle görüştük,hoş sohbet ettik.Arkadaş olduk:)Çok da memnun olduk:)


Sohbet esnasında,benim ölçülerini alma fırsatım oldu ve desenlere de karar verdik.Tabii bazen de belirttiğim gibi, ben sürekli aynı ürün yerine farklı renk ve desenleri tercih ediyorum.Bu kumaşda sınırlıydı ve etek sadece ona özel olmalıydı.Öyle de olduğunu düşünüyorum.Eminim kendisine de çok yakışacak.


 Facebook sayfamda yayınladığımda;özellikle kumaşın türünü soranlar çok oldu.Kumaşı kanvas kumaştı.Diğer dökümlü kloş eteklerime göre, daha tok duran ve hafif parlak bir kumaş kullandım.




Böylece daha tok kumaşlarda bile kloş etek duruşunu görmüş olduk.Bir diğer desen olarak yine çiçekli tercih ettik ama ,o eteğin kumaşı ise daha dökümlü olan bir kanvas  türü.Aslında kot kanvas diye söylediler ama tabii dokusu kot gibi sert değil arkadaşlar.


Aslında kumaşın dokusu ve renkleri sanki vintage havasındaydı.Zemin daha koyu renk, ama soft renk çiçeklerle tam bir romantik etekdi.Açıkcası her iki eteğinde kombinlerini bende merakla bekliyorum:)




Bu arada; önceki yazılarımda kloş etek yapılışını paylaşmıştım.Merak edenler tekrar bu yazımdan bakabilirler.


                          Son olarak,kloş etekleri,istenilen beden ve boy ölçüsünde çalışıyorum.Fakat, kumaş konusunda aynı şey geçerli değildir.Özel dikim olduğu için ve hazırda ürün bulundurmadığım için aynı kumaşı bulmak bazen mümkün olmuyor.O yüzden sayfama mesaj yada,sebyfashion@gmail.com a mail atarak genel detaylar için bilgi alabilirsiniz.


Kalın Sağlıcakla:)
Sevgiler 
Serap büyük Yılmazer

Bunlarda ilginizi çekebilir..!Bi bakın bakalım:))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...